Kene temasları artıyor: Hangi bölgeler riskli?

Kene Isırıklarının Taşıdığı Riskler Konusunda Uzmanlar Uyarıyor

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, kene ısırıklarının taşıdığı risklere dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi ölümcül enfeksiyonlara karşı vatandaşları bilinçli olmaya çağırdı.

“Doğadan Döndükten Sonra Vücut Mutlaka Kontrol Edilmeli”

Kenelerin doğada her zaman var olduğunu belirten Doç. Dr. Diktaş, “Keneler havalar ısınınca ortaya çıkmıyor. Onlar zaten doğada var. Ancak insanlar sıcak havalarda doğayla daha fazla iç içe olmaya başladığı için kene temasları da artıyor. Özellikle İç Anadolu ve Kuzey Karadeniz gibi bölgelerde görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kene ısırıklarıyla bulaşan ve ölümcül sonuçlara yol açabilen ciddi bir hastalık. Doğadan eve döndükten sonra kollar, bacaklar, sırt ve saçlı deri gibi açıkta kalan bölgelerde kene olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli. Eğer bir kene fark edilirse kesinlikle elle çıkartılmamalı. Çünkü elle yapılan müdahaleler sırasında kenenin taşıdığı mikroorganizmalar vücuda geçebilir” diye konuştu.

“Keneyi Sağlık Kuruluşunda Çıkartin”

Kene ısırığı tespit edildiğinde zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Diktaş, “Kene uygun yöntemlerle çıkarılmazsa, taşıdığı virüsü doğrudan insan vücuduna zerk edebilir. Bu da ölümcül sonuçlara yol açabilir. Mutlaka bir sağlık profesyoneli tarafından çıkarılmalı ve sonrasında kontrol tetkikleri yapılmalı” dedi.

Kene ısırığı sonrası hastalığın belirtilerinin bir haçta içinde ortaya çıkabileceğini aktaran Doç. Dr. Diktaş, “Yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ve eklem ağrıları görülebilir. Bu semptomlar üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer ancak hastalık ilerlerse, iç organlarda ve deride ciddi kanamalara yol açabilir. Bu da ölümle sonuçlanabilecek ağır tablolara neden olabilir” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

PSA testi: Her yüksek değer kanser demek değil

PSA testi yıllardır prostat kanserini erken yakalamanın yolu olarak görülüyor ama her yüksek değer kötü haber anlamına gelmiyor. Bazen düşük PSA’ya rağmen kanser çıkabilir. Bazen de yüksek PSA, sadece iyi huylu bir büyümenin ya da enfeksiyonun işaretidir.

Marketlerde satılan 2 kıyma markasında bakteri tespit edildi: Acil geri toplatılıyor

Fransa’da marketlerde satılan ünlü iki kıyma markasının içinde Salmonella tespit edildi. Bunun üzerine geri yetkililer ürünlerin acil iadesin istedi.

50 binde bir görülüyor: Gürcü hastanın skolyoz eğriliğini Türk hekimler iyileştirdi

Skolyoz eğriliği nedeniyle tedavisi için Gürcistan’dan Türkiye’ye gelen Juna Bakhtadze Türk hekimleri sayesine hayata tutundu. Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Samet Erinç, “Hastamızın skolyoz açısının yaklaşık 110 derece olduğu tespit ettik. Bu, toplumda çok nadir görülen, 50 ila 60 binde bir diyebileceğimiz cerrahi sınıra ulaşmış bir eğriliktir. İki seans şeklinde 10-11 saatlik bir operasyonun sonucunda hastamızı ameliyat ettik. Şu anda hastamız gayet sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilir. Yürümesi düzeldi, hayata yeniden dönmüş gibi oldu. Bu gibi durumlarda erken teşhis çok önemli” dedi.

‘Karpuzu peynirle tüketerek kan şekerini dengelemek mümkün’

Yaz aylarının vazgeçilmezi karpuzun sağlıklı tüketilmesi için önerilerde bulunan Diyetisyen Gökçenur Kahraman, “Yazın ferahlatıcı meyvelerinden karpuzun büyük bir kısmı sudan oluşur ancak glisemik indeksi yüksektir. Ana öğünlerden 1-2 saat sonra yanında bir avuç badem veya birkaç cevizle birlikte tüketilebilir. Karpuzun yanına beyaz peynir eklenerek kan şekeri dengesi daha iyi korunabilir. Tokluk süresi uzayabilir. Karpuzu nane, limon, yoğurt gibi malzemelerle karıştırarak sağlıklı smoothieler yapabilirsiniz. Roka, beyaz peynir, zeytinyağı ile yaz salataları hazırlayabilirsiniz” dedi.

Kara Veba geri mi döndü? İlk kez insandan insana bulaştı: ‘Zatürreyle geçiyor’

Yüzyıllar boyunca tarihin en ölümcül hastalıklarından biri olarak anılan veba, 2023 yılında yeniden ortaya çıktı. İç Moğolistan’da kaydedilen son vakalarda, tarihte ilk kez insandan insana bulaşma ihtimali gündeme geldi. Bir ailenin üç ferdinde art arda görülen enfeksiyon, vebanın sessizce yön değiştirdiğini mi gösteriyor?