Piliç ve hindi etini kapsayan kanatlı ürünlerinde 1 milyar doların üzerine çıkan ihracatın, yeni pazarlar ve yumurta tozu, sıvı yumurta gibi endüstriyel ürünlerle artırılması hedefleniyor.
AA muhabirinin, Ege İhracatçı Birlikleri verilerinden derlediği bilgiye göre Türkiye’den 2023’te önemli bölümü Irak, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’a olmak üzere 100’den fazla ülkeye 1 milyar 57 milyon dolarlık kanatlı eti ve yumurta ihracatı yapıldı.
Söz konusu ihracatın, yüzde 70’ine denk gelen 704 milyon doları Körfez ülkelerine gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Metin Türker, Kanatlı Çalıştayı kapsamında geldiği Manisa’da sektöre ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin 10 bin 300 işletme ve yaklaşık 20 bin kümes ile bölgesinin önemli kanatlı üretim merkezi olduğunu belirten Türker, sektördeki gelişmenin ülkenin ihracatını da arttırdığını söyledi.
Türkiye’nin dünyada tavuk eti üretiminde 9, yumurtada ise 10. sırada yer aldığına işaret eden Türker, “İhracat değerlerinde de beyaz et ihracatında dünya beşincisi, yumurta ihracatında dünya üçüncüsüyüz. Yani et ve yumurtada Türkiye, üretim ve ihracatta çok önemli bir noktada. Özellikle ihracatın parasal değerine baktığımızda da bizim 1 milyar doların üzerinde ihracatımız var ve çok sayıda alt sektör de bundan faydalanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yumurta üretici ve ihracatçısı bir firmanın yönetim kurulu üyesi Mustafa Güres de önemli bir başarı yakalayan Türk kanatlı sektörü olarak pazarı ve ürünleri çeşitlendirmeye odaklandıklarını anlattı.
Özellikle yumurtanın market raflarında satılarak tüketilen bir ürün olmaktan çıktığını, gıda sanayisinin önemli bir hammaddesi olduğunu dile getiren Güres, endüstriyel olarak tercih gören pastörize sıvı yumurta, yumurta sarısı ve beyazı ile yumurta tozunun ekonomik getirisinin hızla arttığına dikkati çekti.
Güres, “Örneğin süt tozunda Türkiye nasıl söz sahibiyse yumurta tozu ürünlerinde de dünyanın birçok yerine ulaşmakta daha avantajlı bir konuma gelebilir.” dedi.
Hedef pazarlara yakın olmanın Türkiye’ye önemli ihracat avantajı kazandırdığını vurgulayan Güres, şöyle konuştu:
“Körfez bölgesi, Türkiye’den yumurta alımını ve kanatlı ürünü alımını gitgide attırmakta. Ama tabii burası da artık belli bir doyuma ulaşmış vaziyette. Türkiye’nin en yakın zamanda ve en güçlü şekilde ihracat yapacağı bölge Avrupa Birliği’dir. AB müktesebatına tam uyum sağlamamız gerekmekte. Bu mevzuatları uyguladığımızı oradaki paydaşlara gösteriyor olmamız lazım.” diye konuştu.
Güres, sektörün ihracatının Orta Doğu’daki belirsizliklerden olumsuz etkilendiğini ancak ihracatın 1 milyar dolar sınırının altına düşmeyeceğini düşündüklerini kaydetti.